”Yalan, maskelenmiş gerçekten başka nedir ki!”    Lord Byron

ÇOCUKLARIN YALAN SÖYLEME NEDENLERİ

Yalan, gerçek bilgi yerine asılsız bilgiyi koyarak karşı tarafı aldatmaya yönelik bir davranıştır. Günlük hayatımızda belki de birçoğumuz yalana başvuruyoruz. Örneğin görüşmek istemediğimiz bir arkadaşımız bizimle buluşmak istediğinde ‘seninle görüşmek istemiyorum’ demiyoruz da ‘işim var’ diyoruz çünkü karşımızdaki kişiyi incitmek istemiyoruz. Tabi bu biz yetişkinlerin söylemiş olduğu yalanlardan biri. Aslında çocukların söyledikleri yalanlar, yetişkinlerin söyledikleri yalanlara göre masum kalır. Çocukların söyledikleri yalanlar nedenlerine göre  çeşitlilik göstermektedir. 

Çeşitlilik

  1. Hayali yalanlar: Küçük çocuklar gerçeği iyi değerlendiremedikleri için uydururlar fakat yetişkinler bunları yalan olarak değerlendirir. Aslında bunlara tam olarak yalan denemez çünkü çok küçük yaşlarda özellikle 3-5 yaş  arası çocuklar gerçek ve hayali birbirinden tam olarak ayıramazlar.
  2.  Taklit  yalanlar: Çocuklar yalan söylemeyi doğuştan bilmezler, sonradan öğrenirler. Yalan söyleme konusundaki en büyük kaynaklarıda ebeveynleridir.  Çocuklar anne babayı örnek alırlar.  Bizler için küçük ve  önemsiz olan yalanlar söylesekte  unutulmamalıdır ki,  anne  ve babanın yalanına şahit olan çocuk, yalan söylemeyi öğrenir.
  3.  Sosyal yalanlar: Bunlar en yaygın yalanlardır. Bir yere gidilecekse ve çocuk gitmek istemiyorsa yalana başvurabilir. Örneğin; okula gitmek  istemeyen çocuk hastayım yalanını uydurabilir. 
  4.  Savunma yalanları: Çocuğun kendini korumak için söylemiş olduğu yalanlardır. Çocuğa sert tepki gösteriliyorsa sık sık eleştiriliyorsa, mükemmelliğe zorlanıyorsa kendini korumak için yalanlar söyler. Örneğin, çocuğa sürekli olarak arkadaşları örnek veriliyorsa, yapmış olduğu küçücük bir yanlış için  çok büyük bir ölçüde kızılıyorsa çocuk tek çare olan yalana başvurabilir.
  5. Yüceltilmiş yalanlar: Başkalarının takdirini kazanmak için söylenen yalanlar.  Çocuk sürekli olarak aşağılanıyorsa, görmezden geliniyorsa veya değer görmüyorsa, karşısındaki kişilerin gözünde daha değerli olmak için yüceltilmiş yalanlar söyler. Bu durumda çocukta alışkanlık haline gelebilir. İlerleyen yaşlarda bu durum çocuğun karakterinde yer edinir ve sürekli kendini olmadığı gibi biri göstermeye başlar ve  bu, çocuğun kendini sevmemesine ve özgüven eksikliği yaşamasına sebep olur. 
  6. Alışkanlık Ürünü Yalanlar: Gerçek ile hayal arasındaki farkı gayet iyi bilebilen bir yaşa geldikten sonra devam eden yalanlardır. Bir kişinin alışkanlık sonucu yalana başvurduğunu söyleyebilmemiz için belirli bir olgunluğa ulaşmış, yalan ile dürüstlük arasındaki etik farkı idrak etmiş olması gerekmektedir. 
  7. Dikkat çekme yalanları: Çocuklar dikkat çekmek için ebeveynlerinin yada öğretmenlerinin karşı çıkacakları şeyleri yapmış gibi gösterirler.  Örneğin, arkadaşlarıyla kavga etmemesine rağmen kavga ettim diyebilir.  Çocukların bu tür yalana başvurmasının sebebi ihtiyacı olan ilgiyi alamadığı için kendi bulduğu yöntemle ilgiyi üzerine çekmesidir. Aslında çocuk burada bize, göstermediğiniz ilgiyi kendi yöntemimle alırım diyor.

Yalan söyleme alışkanlığını söndürme de yapılması gerekenler;

  1. Sakin ve sabırlı olmalıyız.
  2. Çocuğun ihtiyacı olan ilgiyi ve zamanı ona ayırmalıyız.
  3. Çocuğu sevdiğimizi hem davranışsal hemde sözlü olarak ifade etmeliyiz çünkü sevildiğini bilen çocuk daha az yalana ihtiyaç duyar.
  4. Çocuğun doğruyu söylediği zamanlar onu takdir etmeliyiz ki doğrusunun bu olduğunu ona farkettirebilirim.
  5. Çocuğun neden yalan söylediğini onunla empati kurarak  anlamaya çalışmalıyız.
  6. Yetişkinler olarak  çocuğa örnek olmalıyız.
  7. Çocuğun itirazlarını dikkate almalı, bir şeyi neden yapması gerektiği onun anlayacağı dilde anlatmalıyız.

 Wilfred Lax’a göre çocuğun yalan söylemesindeki en büyük neden doğruyu söyleme korkusudur. Bir çocuk yanlış bir şey yaptıysa ve ebeveyninin öfkesinin sonuçlarından korkarsa, bundan kaçınmak için yalan söyleyebilir. Korku, olumsuz  “uyarlanabilir bir tepki” yaratır ve gelecekte yalan söyleme olasılığını artırır. Yalan söyleme  çocukta alışkanlık haline gelmemelidir.  Bunun için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır;

  1. Çocuğu aşağılamamalı, değersiz hissettirmemeliyiz.
  2. Çocuğa çok fazla eleştirel yaklaşılmamalı, aşırı tepki verilmemeliyiz.
  3. Çocuğu araç olarak kullanmamalıyız. Babanın çocuğa ‘bunu sakın annene söyleme’ demesi gibi.
  4. Cevabını bildiğimiz sorular sormamalıyız çünkü çocuk test edildiğini anlarsa ailem zaten bana güvenmiyor diye düşünüp daha fazla yalana başvurabilir.
  5. Çocuktan yapamayacağı şeyler beklememeliyiz çünkü bu onlara kendilerini yetersiz hissettirecektir.
  6. Fazla baskıcı olup çocuğun hayatını ciddi ölçüde sınırlamamalıyız.
  7. Çocuğun yalan söylediği anlaşıldığında ona ‘yalancı’ etiketi yapıştırılmamalıyız.

  Çocukluk Döneminde Doğru Davranış Kazanımının Önemi

Çocuklukta yaşanılan deneyimler çocuğun yetişkinlikteki karakterini etkiliyor. Yani çocukluk döneminde edinilen doğru yada yanlış davranışlar ve bu davranışların doğurduğu düşünceler de, yetişkinlikte köklü yer edinmektedir. Örneğin; birinci sınıfa yeni başlayan bir çocuğa, ebeveynleri her yaptığı yanlışta kızıyor. Çocuğun bu hayatta yanlış yapma şansı yok çünkü ciddi tepkiler alıyor, başkalarıyla kıyaslanıyor. Bu durum çocukta iç gerilime sebep oluyor. Sınıfta ilk okumaya geçenlerden olmuyor ki bu gayet normal bir durumdur fakat aile çocuğa neden diğerleri okumaya geçtide sen hala okuyamıyorsun diyor. Bu çocuğun hayatı bu şekilde kıyaslamalar ve başarısızlıklarının  odak noktası olduğu bir yaşam sürüyor. Çocuk yetişkinlik dönemine geldiği zaman ailesi gibi kendine haksızlık yapmaya devam ediyor. Kendinin başarısızlıklarına odaklanıp, başkalarının başarılarına odaklanıyor ve o da tıpkı ailesi gibi kendini suçluyor. Ailesinin kendine bu tutumlarından dolayı kızsada kendide aynısını istemsizce yapmaya devam ediyor. Bu onda özgüven eksikliğine sebep oluyor. Bu çocuk hayatı boyunca potansiyelini tam olarak kullanamıyor yani yapabileceklerini hiçbir zaman yapamıyor, hak ettiği başarıyı elde edemiyor ve bunlar  daha çok kendine kızmasına sebep oluyor. Aile çocuğu için en iyisini en güzelini istiyor olabilir ama görüyorsunuz farkında olmadan nelere sebep olabilirler. Bunun için çocuklarımıza karşı sabırlı olmalıyız.

  Bu bahsettiklerimizin temelinde yalanı engelleyecek şey sevgidir. Çocuğun sevgiye ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca biz yetişkinlerin bu konuda atladığı çok önemli bir nokta var.  Çocukların yaşadıkları bazı  şeyleri önemsiz görüyor, hafife alıyoruz. ‘O anlamaz, duymamıştır zaten, birkaç güne unutur’ gibi cümleler kuruyoruz fakat onlar o küçücük kalplerinde bu sıkıntıyı çok yoğun yaşıyorlar. Çocuklarımızı yetiştirirken hatalar yapabiliriz. Önemli olan kendimize bu konuda objektif olabilmek. Çocuğunuza karşı bir yanlış yaptıysanız ondan özür dilemeyi esirgememelisiniz. Bu hem aranızdaki o güçlü bağı daha kalıcı bir hale getirecek hem de çocuğunuza herkesin yanlış yapabileceğini, kimsenin bu yüzden değersiz olmadığı ve yaptığımız yanlışı yine kendimizin düzeltebileceği mesajını da vereceksiniz.

 Yukarıda da anlattığımız gibi  çocuğunuzun söylediği yalanların altında  yatan sebepleri araştırıp çözüme kavuşturmak gerekir.  Bu  konuyla Özel Hilal Karadeniz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Rehberlik Servisinden destek alabilirsiniz. Daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bize ulaşın.

WhatsApp
Merhaba, uzmanlarımız size Whatsapp üzerinden yardımcı olabilirler.